Sunday, December 18, 2005

we are divine

Her ne kadar bir önceki yazıda bahsi geçtiği gibi, şu kısa ömrümde yenilgi üzerine yenilgi almış olsam da; “loserım ben acıyın bana” diye sümsükçe ağlamak, ezik ezik hayatı kabullenmek Conan okuyarak büyümüş, Manowar şarkılarıyla gaza gelmiş birine yakışmaz diye düşünüyorum. Bu yüzden her yenilgiden, her başarısızlıktan, yenen her tokattan sonra ayağa kalkıp tekrar denemek; kaybetsek de bunu mücadelenin anlamını bilmeyen zayıf ruhlar gibi değil, onurlu bir şekilde yapmak, yenilgiyi de zaferi de tatmayı bilmek lazım (bu cümleleri de T. Roosevelt’ten arakladım sanırım).

Buradan da coldplaydir travistir bilumum ağlak grubu dinleyip triplere giren, kaybettiğini kabullenmiş; terkedilince oturup ağlayan genç kardeşlerime sesleniyorum: Yolunuz yol değil. Önce bu ruhunuzu zehirleyen ağlak müziklerden kurtulun, gelin bir Manowar, bir Blind Guardian kasedini takın teybe (ya da mp3e işte ne varsa), damarlarınızda ki savaşçı kanını hissedin hele. Sonra oturun bir düşünün “ne yapıyorum lan ben” diye.

Ağlayan, kabullenen sümsük bir zavallı mı; yoksa sonuna kadar direnen, düşse de ayağa kalkmasını bilen bir yiğit, bir cengaver mi?(burada da Gondor Ordularının önünde at süren Aragornu gözünüzün önüne getiriyosunuz)

Metal Kardeşliği geniştir, affedicidir. Gelin tövbe edin, dönün bu yoldan vakit varken.

“we’ve got the power, we are divine!”

1 comment:

kerem said...

walla bu muzikle gaza gelme olayi insan evladina hakkatten bir nimet yahu, milletin cizirti olarak algiladigi yanik gitar sololarinda, bateri ataklarinda vucudun adrenaline bogulmasi ve akabinde cosulmasi, super bir olay sahsi kanaatimce. ben sahsen kosarken muzik dinlemeye baslayali kendimi durduramiyorum, gecen gidiyodum kalpten kosu bandinda 180 e firladim serefsizim.

 
Related Posts with Thumbnails