tag:blogger.com,1999:blog-198105432024-03-13T02:46:12.468-07:00Delikanliliğin Kitabini Yazsam Yenidensanatın ve sanatçının düşmanı sıratpen sunaronkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.comBlogger47125tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-30528654428610211682014-07-07T11:42:00.001-07:002015-06-14T08:48:23.947-07:00Lan nooldu?<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">
Arada nooldu? Bir sürü şey oldu aslında.... Geçen yılı gazla biberle geçirdik, bu yılı da bir şekilde ortaladık, vakit geçti gitti... Sanata seviyesiz bakış mı? Oğlum 35 yaşıma geldim daha itlik serserilik mi yapayım?<br />
<br />
Yalnız yokluğumu fırsat bilen Lars von trier gene film çekmiş, karılı kızlı bir dünya ahlaksızlığı doldurmuş gene sanat diye ibne. Benden kurtulamazsın Lars, 45 yaşıma da gelsem senin filmlerini analiz edecem, "sinemaya seviyesiz bakış" gururla sunacak, gerçekleri susturamazsın Lars!<br />
<br />
Geçenlerde Samsunsporlular çayevi'nden arkadaşlarla oturduk bunun son filmini izleyelim dedik. Çayevini de kapattılar ya lan. Elleri kırılsın. Neyse, oturduk izleyelim dedik. Aslında belgesel izliyorduk, nerden konu buna geldiyse. Şahane de belgeseldi, aslanlı kaplanlı. Masai Mara düzlüklerinde bir sabah daha oluyordu... <br />
<br />
Neyse işte. İnternetten aradık bulduk, indirdik filmi. Nymphomaniac filmi var ya o işte. Afişinde karı var, bunu yalıyorlar. Açtık izliyoruz. Bir kaç sahne oldu bunlar hemen harekete başladı. Baya baya başladılar ama. Zenci abiler var, çıkarttılar emanetleri doğrudan girdiler aksiyona. Ulan dedim, Lars'a bak, herif iyice pornocu olmuş ya la! Bu günleri de gördük, herif sanat diye pornoyu dayamış en sonunda dedim. Biraz daha izledik filan ama kankalar, baktık ki olay hiç durmuyor tam gaz devam ediyor. Yani ucundan kıyısından bir sanat manat ayağına bir şeyler olması lazım derken mevzuya uyandık. Filmin ismine bi baktık ki NymphomaniacXXX.<br />
<br />
Meğer adamlar hemen pornosunu çekmişler, biz de sanat filmi diye onu indirip izlemişiz ya la?<br />
<br />
Buradan da kadın vücudunun temalaştırılması üzerine entel bir çıkarım yapabilir miyiz ne dersiniz kankalar? Hala okuyan kaldıysa yorumları bekliyorum... </div>
onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-85997079222384578392012-09-06T23:41:00.002-07:002012-09-06T23:52:46.765-07:00Kurşun, Yumruk, Tekme... <div style="text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcUxmFj47bA4na_Z-WPsa7cf7kZhaocHxhpItDbFlIG16HVn7cg11jccUG2LZX5MXP5s1x-5GIvylgQsF7_U-1rWducek-bhyphenhyphenowB_wKFLJcYLPDlIv69eiQFDiJ1dltqFDAn6PZg/s1600/The_Expendables_2_17.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcUxmFj47bA4na_Z-WPsa7cf7kZhaocHxhpItDbFlIG16HVn7cg11jccUG2LZX5MXP5s1x-5GIvylgQsF7_U-1rWducek-bhyphenhyphenowB_wKFLJcYLPDlIv69eiQFDiJ1dltqFDAn6PZg/s640/The_Expendables_2_17.jpg" width="412" /></a> </div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;"><i>Slyvester aga bu önümüzdeki seçimlerde MHP'den milletvekili adayı, bıyıkları ondan uzatmış böyle</i>. <i>New Jersey'den adaymış, oraların Yozgatı...</i></span> </div>
<br />
Benim için 7. sanatın olmazsa olmazlarıdır bunlar. Araba kovalamacayı da dahil edebiliriz. Bir sinema eserinde önce bunlara bakarım; ne kadar kurşun sıkılıyor, mühimmat yakılıyor, ne kadar yumruk atılıyor ona göre giderim filme. <br />
<br />
Bu The Expandables filminin ilkinin de kadroyu görünce hemen gittiydim zati, gerçi onda senaryo yazmayı unutmışlardı ama olsun. Slyvester demiş ki ekibe, ya kafanıza göre takılın ordan oraya kurşun sıkalım bomba atalım, kameraman arkadaş da aradan çeksin bileştirsin. Nasılsa gidişat belli, senaryoya para vermeyelim boşuna demiş. Öyle oldu o film.<br />
<br />
Şimdi ikincisi çıkmış, bunda kadroda Chuck Norris'le Van Damme da var. Yani ilk filmde kurşun boldu, tekme yumruk biraz zayıf kaldıydı onlar da tamam olacak şimdi. Ben daha izlemedim ama Van Damme hasmının ağzındaki zigarayı tekmeylen alıyorsa var ya isterse bunda da senaryo olmasın her türlü izlerim, izletirim.<br />
<br />
Kankalar, sanat filmi diye manitaları kandırıp götürebilir miyiz acaba yerler mi? Biliyosunuz sanat aleminde her yol var, ucundan bir yerden bunu da bieanal filmi diye (görsel şiddetin ekstrem boyutlarda izdüşümü ve toplumsal algıyla olan etkileşimi filan diye) yutturamaz mıyız? 15 sene önce olaydı olurdu ama şimdi internet çıktı artık zor. Telefondan bi giriyolar gugıla, her şey ortaya çıkıyor. Sanat mı ayılık mı hemen görüyor. Eskiden olsa her türlü yuttururdum, festivallerde oynadı bu yıl diye. Bu devirde çakallık da zor. Ocağın batsın modernite...<br />
<br />
Bir yol bir yordam gösterin hele, nasıl yapak bu işi?onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-397673728600653642012-06-24T10:17:00.002-07:002012-06-24T10:18:45.747-07:00Jean Claud Van'dayım...Böyle kötü bir kelime esprisi ile başlamak istemezdim ama naapalım kankalar, takribi 1 aydır iş icabı Van'dayım, şu an F klavyede bu yazıyı yazmaya çalışıyorum. Şafak karanlık...<br />
<br />
Buradaki en büyük eğlencem ise beton dökümü izlemek, ustalarla "yalnız betonun kıvamı iyi haa" gibisinden muhabbet etmek ve inşaat gezmek. Crazy crazy Van nights... Doğumgünümü de burada ustalarla kutlamayı nasib etti mevlam. Betonun üzerine mum diktim, kalıplara üfledim...<br />
<br />
F klavye zulmü de betermiş be arkadaş. See you kenks! <br />
<br />onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-90098952028509746232012-05-02T02:40:00.000-07:002012-05-02T02:40:01.274-07:00Yoluma Yoldaş Oldu Dost Poşetiİşyerine yürüyerek giden yürüyerek gelen bir insanım. Böyle bir güzellik nasib oldu bana, gerçekten büyük bir nimet. Her gün takribi 20 dk. sabah 20 dk. akşam takım elbise ile yürüyorum. Takım elbise ile, takım elbise ayakkabısı (bunların bir adı var ama şimdi hatırlayamadım) ile yürümek tam bir cefa. Ama onun da kolayını buldum, işyerinde dolaba bir ceket, etajere de ayakkabı bıraktım; kumaş pantolon altına spor ayakkabıyla gidiyorum mekana.<br />
<br />
Neyse konu o değil, konu kumaş pantolonla günde 40 dk. yürüyor olmam. Şimdi bunu aklınızda tutun, buradan başka bir konuya geçiyoruz; yaz günleri sokaklarda gördüğünüz rezil bir görüntüyü canlandıracağız. Gömlek, kravat, kumaş pantolon giymiş bir erkek ve boynuna asılmış bir boyun çantası. Gerçekten itici. Kızlar sevmiyor böyle görüntüleri. E ama siz çanta taşıyosunuz, biz ne yapalım? Cüzdan, telefon, anahtar, mp3 player zart zurt bunları pantolonun cebe -hele de kumaş pantolsa- dolduırunca çok mu güzel oluyor? Olmuyor... O halde çare? Lütfen dostlarım, boyun çantası demeyin, bu kepazeliğe ortak olmamı beklemeyin benden. Hele bir de onların boyun askısı olmayıp elde taşınanları var, kulbu var ordan tutup taşıyon, Man's purse. What the fuck is thiz? <br />
<br />
The Wire'ın bir bölümünde de bunun mevzuu vardı, Jim Mcnulty'nin evrupalı işadamı kılığında gizli göreve gittiği bölüm (Rus gızlara fuhuş yaptıran bi çeteye baskın için müşteri kılığına girdiydi, yalnız gerçekçi olsun derken o arada da baskın ekibi işi ağırdan alınca bizim eleman şampanyayı patlattı gizli görev ayağına). Neyse McNulty'ye takım elbiseyi giydiriyorlar, eline de bu kulplu cüzdanlardan veriyorlardı. O da " What the fuck is thiz?" diyordu da "evropada erkekler bunu taşıyor kanka" diye açıklıyorlardı. Bulanın allah belasını versin diyecem ama gardaş, bir yandan da böyle bir sıkıntı var ne yapalım, bu halk ne yapsın?<br />
<br />
Ne yaparsa yapsın aga bana ne... Beraber mi bot bağladık, naaparsanız yapın. Ben kendi çözümümü buldum, Dost poşeti. Dost Kitabevi'nin mavi poşetleri var ya, onlar, Ankaralılar bilir. At içine cüzdanı telefonu ıvırı zıvırı taşı yanında. Sağlam da, ezcane poşetleri gibi yırtılmıyor. Eskirse de yenisini al, kitap almana da gerek yok, isteyince veriyorlar. Hem havası da var, gızlara mesaj, kültürlüyüm, entellektüelim elimden kitap düşmez hesabı... Hem pratik hem ekonomik, hem de kültürel bir havası var. Tam bir tasarım harikası, geniş iç hacmiyle sizi adeta büyüleyecek. Dertlere dermansın dost poşeti. Poşet dostum benim. <br />
<br />
<br />
<br />onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-82335103402414310592011-11-24T07:09:00.001-08:002011-11-24T07:10:29.495-08:00Kariyer hedeflerim- sabah 10 akşam 4<br />
- yüksek mayış+ikramiye<br />
- akşama kadar goygoy, internet, solitari<br />
<br />
hayalimdeki iş böyle bir şey, kısmet...onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-70073091771870008322011-11-16T05:21:00.000-08:002011-11-16T01:13:48.671-08:00God damn federalsFBI'lık zor gardaş... Manyağı var, uğursuzu var... Banka soyulsa FBI gider, rehine işi olur FBI, seri katile, teröriste FBI; itin kopuğun her türlüsüyle uğraş dur. Peki sen vatan için kurşun sıkarken bir arayıp da teşekkür eden mi var? "Ya gardaş, sağolun valla biz beceremediydik iyi ki geldiniz" diyen mi var? Bir çay çorba ikram eden mi var? Bir de arkandan konuşurlar, "lanet federaller "diye... "Hey ahbap burası new york polisinin yetki alanı" diye. E y.rrağım, yetki alanı da devlet bizi yollamış işte.. Bakmış ki siz beceremiyonuz bizi yollamış. Sanki ben keyfimden geliyorum, sanki ben başka devlete çalışıyorum, hepimiz birleşik devletlerin çocuğuyuz nedir yani bu afra tafra?<br />
<br />
CIA mesela o kadar şey değil, onun mesaisi belli. Açıyosun dünya haritasını, nerde petrol çıkıyor? Şurda şurda.. Git oraları karıştır; işin bu. Yurtdışı harcırahı da var, gezmesi tozması var, iyi iş.<br />
<br />
Ama misal, FBI yerel polise gider yapıyo ya, bu artık federal bi konu filan diye, CIA da FBI'ya aynen posta koyabiliyor. Gardaş diyor, bu iş ulusal güvenliği ilgilendiriyor artık biz devralıyoruz. Yani şöyle bir denklem var:<br />
<br />
CIA>FBI>LAPD (Eleypidi)<br />
<br />
Eleypidi'yi örnek olarak verdim, ama vatansever polislerin çalıştığı güzel bi teşkilatımız o da. Roger Murtaugh ve Martin Riggs hesabı. LAPD diyince bu iki ismi hatırlamıyorsan senin tevellüt 85'in üstü sayın okuyucu, hiç google'larda aranma...<br />
<br />
Yalnız bu birleşik devletler de üç beş tane daha böyle gizli servis var, NSA var, ATF midir AFT midir öyle bişeler daha var ama onlar ne işe yarıyo hangisi hangisinden büyük onu tam bilemiyorum.... <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.youtube.com/watch?v=wjhV1DavSRM&feature=related"></a><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/n6XKpqQIpdQ?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-49050142619380917312011-11-15T05:29:00.001-08:002011-11-15T05:32:29.262-08:00Güle güle reyis...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyPsgoZq6d4KA7Wpf9s0FXfLdGJN3XTXzNy_8BuKmXQme0NNoR2RoynUOYA63ocYUHRR5qjaURVubv1qZiTKJB1XsGuMbgPSDBc6DkiZhw1crdBF-DZQS4rst7OBPCqw_AuVmIcQ/s1600/guti.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="229" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyPsgoZq6d4KA7Wpf9s0FXfLdGJN3XTXzNy_8BuKmXQme0NNoR2RoynUOYA63ocYUHRR5qjaURVubv1qZiTKJB1XsGuMbgPSDBc6DkiZhw1crdBF-DZQS4rst7OBPCqw_AuVmIcQ/s320/guti.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
Seni izlemek bir zevkti, gerçekten...onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-68165013493905558972011-11-03T05:48:00.000-07:002011-11-03T05:55:25.113-07:00Look who's back!Evet, tam 1 yıl sonra yeniden merhaba sevgili sanatseverler. 1 yıl boyunca buraya hiç yazmayınca başta kim ki duk ve lars von trier olmak üzere bütün sinema dünyası bir şenlik havasına girmişti ama bu mutlulukları fazla uzun sürmeyecek. çünkü, look who's back bitch! who's back!<br />
<br />
Sinema dünyasına sıra gelecek, hepsinin ifadesini alıcam. Meydanı boş bulduk sanmasınlar. Lars von trier ibnesi, sana büyük laflar hazırladım. Zaten hitler mitler bir şeyler demişsin ortalığı karıştırmışsın...<br />
<br />
Ama önce bu 1 yılı bir değerlendirelim kankalar, ne yaptık ne ettik?<br />
<br />
Evvela bu 2011 yılı benim için çok sikimsonik bir yıl oldu ayıptır söylemesi. Ya arkadaş, musubetin her türlüsü geldi beni buldu. Bakalım şu cenabet yılı bir bitirsek rahatlayacam...<br />
<br />
İş, güç filan.. onu geç, standart (allah standarttan ayırmasın. yalnız şunun filmindeki en tırıvırı adamın bile kucağına süt gibi manita oturdu, bu nasıl kaybetmek gardaş?). Spor desen, dediğim gibi sakatlıktan, musubetten doğru dürüst form tutamadık bu sene. Başka? Başka da bir şey yok ha. Ulan hakkaten çok boş bir hayatım varmış ha. Bir yaptığım bir sipor var, şimdi buradan ne olduğunu zikredip de arkamdan "hava basıyo, artistlik yapıyo" dedirtmek istemiyorum, onu da çıkarınca resmen hayatımda bir şey kalmadı. Sebze gibi oldum...<br />
<br />
Neyse, sanata dair, aşka, devrime ve yaşanmışlıklara dair sohbetlerle gene buralarda olucam merak etmeyin. Yalnız benim yokluğumdaki sürede tek sponsorum Samsunsporlular Çay Ocağı kapandı, acımız büyük. Hele de süper lige geri döndüğümüz şu dönemde. Yani gençler, bu sofra kurtlar sofrası, bu değirmen susuz dönmüyor, bir çay çorba parası bir şeyler ayarlayın şu sponsorluk işini halledelim. <br />
<br />
yours sincerely...<br />
<br />
<br />
<br />onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-46254271293358192702010-09-21T03:29:00.000-07:002010-09-21T06:55:17.617-07:00Onkaplan'la Sanata Seviyesiz Bakış: Kim Ki Duk (ilk 15 dk.sı)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp3UTbKdwPZ2CDfBaEgtEfk7RVYDLka9ZTPGrVXaumnjZJBGJVMsuKBdtvLV05PmheTlIk6pbu2TVmfIJLnu2NT4qMYIx-iDEiVcMHNnbT6By4k_o-IV4iBeGQE9henhcbR0BMQA/s1600/kayinco.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 327px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp3UTbKdwPZ2CDfBaEgtEfk7RVYDLka9ZTPGrVXaumnjZJBGJVMsuKBdtvLV05PmheTlIk6pbu2TVmfIJLnu2NT4qMYIx-iDEiVcMHNnbT6By4k_o-IV4iBeGQE9henhcbR0BMQA/s400/kayinco.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5519320166922895490" border="0" /></a><br /><div style="text-align: justify;"><span style="font-family:verdana;">Kankalar, bu sanata seviyesiz bakış bölümünde usta çinli yönetmen Kim ki Duk'un 4 mevsim filmini analiz edicez. Şimdi entel arkadaşlar hemen diyecekler ki "Kim ki Duk'un öyle bi filmi yok</span>, <span style="font-family:verdana;">hem çinli değil koreli o". Bir kere ben uzakdoğu halkları arasında ayrımcılığa karşı bir insan olduğum için hepsini Çinli olarak değerlendiriyorum. İkincisi öyle bir filmi yok evet, o filmin adı "ilkbahar, yaz, sonbahar kış sonra gene ilkbahar" diye giden uzun bir şey, ben onu kısaca 4 mevsim olarak kısalttım (kısaca kısalttım evet). Hem böyle daha sanatsal bir isim oldu bence.</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Neyse, filme geçelim. Yalnız başlıkta da yazdım, sonradan yanlış anlaşılma olmasın, "vay ben anlamadım, vay ben bilemedim" diye gelenleri kabul etmiyorum. Ben filmin ilk 15 dakikasını izleyip sonra Jason Statham'ın "crank 2"sini izlediğim için sadece bu 15 dakikalık kısmı analiz edicez, daha sonra da crank 2'deki süt manita Amy Smart'ın nasıl taş gibi bir hatun olduğunu irdeleyeceğiz. Zaten skip scanle biraz baktım sonraki bölümlerde de bir şey olmuyo, 15 dk. yeterli bu film için.</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Şimdi olay şu; bir tane göl var, gölün üstünde de yüzen bi ev var. Burda da bi şaolin rahibi ile bi tane sabi yaşıyo. Bunlar işte sabah kalkıyorlar namazı filan kıldıktan sonra sandalla karşıya geçiyorlar, ormandan kekik mekik topluyorlar öyle bir hayat. Zaten buraya kadar olan kısım 15 dk. filan tuttuğu için burayı analiz edicez şimdi.</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Kankalar, benim bu filmden aklımda kalan soru işareti şu: bu göl üstündeki yüzen evin pis su gideri nereye bağlı? Tuvalet nereye gidiyor yani? Direk suya mı bırakıyorlar? E öyle olsa 1 haftaya kalmaz o berrak mis gibi gölde koca koca tomruklar yüzmeye başlamaz mı? Gölün altından tesisat mı geçiyor, nasıl oluyor?</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Bu ilk 15 dk.lık sekans boyunca benim zihnimi bu sorular meşgul etti. Gerekli cevabı filmden alamayacağımı anladığımda da crank 2'yi taktım zaten teybe (teyp dediğim cd işte ya, kafa eski ya ondan oluyo). Jason Statham gene kalbi durmasın diye ordan oraya koşuyor, bir sürü kötü adamı dövüyor filan. Arada da Amy Smart'ı yiyor hipodromun ortasında.</span><br /></div><span style="font-family:verdana;"><br />Güzelim kızı da ne ayıkladı bu herif şu crank serisinde be....<br /><br /></span><div style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjViWHrwfwMn6chC8aGWiDMgWrs0JG3cr2mCFBstsOoU0QzkQ-VSG-63kDDro3L2GL79ZUhVIz1NN_N0h75j9Rt1amWaAPrvTrEE8AzAAw1RNeHLD_9lD9qF6-Ww5Dp6PZVw_vQwA/s1600/crank2.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 246px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjViWHrwfwMn6chC8aGWiDMgWrs0JG3cr2mCFBstsOoU0QzkQ-VSG-63kDDro3L2GL79ZUhVIz1NN_N0h75j9Rt1amWaAPrvTrEE8AzAAw1RNeHLD_9lD9qF6-Ww5Dp6PZVw_vQwA/s400/crank2.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5519320805167906002" border="0" /></a><span style="font-size:85%;"><span style="font-style: italic;">Aha işte bu sahneden sonra çok acayip yiyiş oldu kankalar...</span></span><br /></div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEa_csi6Z5z01DHSE_Ajw6a2qtfFP5lD6Gyxodt9p5hL3OP44gi_zNzdqjwdqmvnfQjfet0dyb69dYkje2R1rBoYGrYV9Xkc-YF2ASQkkQ_1CIom_GDR9JCPoF6hSmZRp_oecw1Q/s1600/crank2.jpg"><br /></a><br /><span style="font-family:verdana;"><br /><br /><br /><br /></span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-1161031958317944072010-06-14T00:17:00.000-07:002010-06-15T03:32:54.376-07:00Onkaplan'la Sanata Seviyesiz Bakış: Dogville (hatırladığım kadarıyla)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiW2DcjtNOv_qEbJpcFErxKhoZgwlnjchq4DOU6Ebqj5pnbDuX_udwl7BgDYYJtHHMdubw54RbW8KsHFlCI9Qu-rGHQstlR0hDhXdx0ZDtR3Bx_Q88OxCiCuX6o-LtjzUjhkxNHQ/s1600/nicole.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 218px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiW2DcjtNOv_qEbJpcFErxKhoZgwlnjchq4DOU6Ebqj5pnbDuX_udwl7BgDYYJtHHMdubw54RbW8KsHFlCI9Qu-rGHQstlR0hDhXdx0ZDtR3Bx_Q88OxCiCuX6o-LtjzUjhkxNHQ/s320/nicole.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5482549075568168370" border="0" /></a><br /><span style="font-family:verdana;">Evet sevgili sanatseverler, bir "sanata seviyesiz bakış"ta daha beraberiz. Bu sefer ki konuğumuz gene sanat sinemasının usta yönetmeni Lars von Trier. Biliyorsunuz, daha önce de büyük ustanın "anti-christ" adlı yapıtını incelemiş ve sonunda Lars von trier'in adam olmadığı, Kerry King'in ise süper bir insan olduğu ve Slayer'ın dünyanın en süper grubu olduğu sonucuna varmıştık.<br /><br />Peki bu Lars ibnesi gene neden karşımızda derseniz, geçen gün oturdum düşündüm, sanata dair aşka dair bir şeyler yazayım diye. Kafam balon gibi oldu hiçbirşey aklıma gelmedi. Derken yaa dedim, "bi lars von trier vardı ne oldu ona?" Neyse işte zaten bir lars von trier, bir david lynch olmasa sinema üzerine yazacak bir şeyim olmayacak. Bunları da sağolsun epey bir zaman önce entel bir manitam vardı, onun sayesinde izlemiştim. (O değilde şimdi hatırlıyorum, kısa film festivallerine filan gidiyorduk, çaktırmamaya çalışıyordum ama ne büyük eziyetti be kardeşim o? Kısa film çekmek toptan yasaklansa dünya çok daha iyi bir yer olur gibime geliyor)<br /><br />Neyse, filmimiz dogville. Nicole Kidman oynuyor. Şimdi bu Nicole Kidman bi mekanda ama acayip bir mekan burası. Oraya nasıl düşüyodu orasını hatırlamıyorum ama böyle yeraltında filan, karanlık bir yer. Bir sürü akıl hastası adam var, bunlar yerlere tebeşirlen ev planları filan çizmişler öyle yaşıyorlar. Artık nasıl bir metafor, nasıl bir imge kullanımı orasını bilmiyorum. Eski manitayı arayıp sorsam kesin bilir ama direk soramam şimdi ayıp olur. İki saat "aa sen naapıyosun, nasıl gidiyo" diye diye modern bir giriş yapmak gerekir, uzun iş...<br /><br />Nicole abla burada takılıyo işte ama ortamın iti kopuğu buna musallat oluyo, taciz maciz ediyollar, hatta tecavüz de ediyorlar mıydı tam hatırlayamadım ama buna baya çektiriyorlar işte. Elleyen mi dersin, değdiren mi dersin çok pis bir mekan. Karılar da dedikodusunu filan yapıyor bunun, "yolluymuş" diye diye... Bi de bunlar deli ya, güya birbirininin ne yaptığını görmüyor ama kabak gibi ortada herşey duvar muvar yok ki la nereye görmüyon!<br /><br />Sonra şey oluyor, nicole'un babası geliyor taramalıyla tarıyo hepsini öldürüyor. Meğerse herif mafyaymış, "siz benim gızımı nasıl orta malı edersiniz " diye bunları iyice bi tarıyo herkesi. Sonra beraber arabaya atlayıp gidiyorlar galiba, tam net hatırlayamadım neyse.</span><br /><span style="font-family:verdana;"><br /></span><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVsHruT0HWcZz052iuiZ0OACpSVk767Thi-zkCGDG94AT3y9wvYsdkseLA8IRcDiP1CrfU86LgL8uA1axYWUUJzqafYVHhMgqwzKz4bWZ0V7d8lTGTuyquO1KhoGm0megrPBQZrQ/s1600/ccc+VanDamme+ccc.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 247px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVsHruT0HWcZz052iuiZ0OACpSVk767Thi-zkCGDG94AT3y9wvYsdkseLA8IRcDiP1CrfU86LgL8uA1axYWUUJzqafYVHhMgqwzKz4bWZ0V7d8lTGTuyquO1KhoGm0megrPBQZrQ/s400/ccc+VanDamme+ccc.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5482549670580760850" border="0" /></a><span style="font-family:verdana;"><br />Halbuki bu filmi ben çeksem nasıl çekerdim kankalar: Şimdi bu gızı bodruma kapatmışlar ya, finalde Van Damme bodruma uçan tekmeyle girerdi, hatta dur motosikletle uçarak girerdi. Sonra bu heriflerde meğerse silah gaçakçısı mıymış neymiş bunlar van</span><span style="font-family:verdana;">dama bi ateş açıyolar, ama tabi van damme deri pardesünün altından çekiyor pompalıyı (bu esnada hala motor sürüyor) attığını vuruyor, aksiyonlu bir silahlı çatışma sahnesi tamam mı. Van damme bunların yarısını pompalıyla vuruyor, kalan yarısını da uçan tekmeyle filan hallediyor ama en sona bi tane en kötü adam var Nicole Kidman'a sarkıntılık eden. Şey hatta bu, Kana Kan'daki yarma herif (</span><span style="font-family:verdana;">at kuyruklu </span><span style="font-family:verdana;">dazlak kafa vardı ya, aha resmini de koydum aşşağıya).<br /><br />Sonra bunlar bi kapışıyolar yumruklar tekmeler, kemik sesleri filan derken en son Van damme buna sopayı basıyor, döner tekmeyle final vuruşunu yapıyor, herif gidiyo arka duvardaki kazıklara saplanıyor, ölüyor. Tabi nicole'de van damme'a karşı boş değil, duygusal bir takım sahneler filan derken öpüşüyorlar filim bitiyor.<br /><br /></span><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJS38DU8YH6gZxLwCy7Tx-SKP6SR5YloZrrONeyfbc-MTbvwxCIbz3q0_sF8SLCzOJBWTHoDOmR98Zz_XGunV5f0gscZbopZ5mFpiAAMVkZ5Az4sAQOTbMocQcYCPtGz9b4q-vQg/s1600/kana+kan.jpg"><img style="cursor: pointer; width: 400px; height: 267px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJS38DU8YH6gZxLwCy7Tx-SKP6SR5YloZrrONeyfbc-MTbvwxCIbz3q0_sF8SLCzOJBWTHoDOmR98Zz_XGunV5f0gscZbopZ5mFpiAAMVkZ5Az4sAQOTbMocQcYCPtGz9b4q-vQg/s400/kana+kan.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5482549948505445714" border="0" /></a><br /></div><span style="font-family:verdana;"><br />Böyle olsa sanki daha iyi bir yapıt olabilirmiş gibime geliyor bence. Daha vurucu sahneler var çünkü.<br /><br />Neyse, sevgili izleyenler, bu filmin analizinin sonuç kısmına gelirsek; bir kere daha gördük ki Lars von trier bu işi bilmiyor, sinemadan anlamıyor. Bir sonraki sanata seviyesiz bakışta görüşmek üzere, sanatla kalın!<br /><br /></span><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpnOq2AvRiad82-chpZNMdsEQmT4knpVojUNrrrq8Mla9PE-0HTS7ALNE_l3EMkPB4PaJWGfb-OE4TE1bxI202WaS56HjuKWPfWYcUemBlTUzAvdkmULO8O3RPfT1Utmphaq3etA/s1600/van+damme1.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 225px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpnOq2AvRiad82-chpZNMdsEQmT4knpVojUNrrrq8Mla9PE-0HTS7ALNE_l3EMkPB4PaJWGfb-OE4TE1bxI202WaS56HjuKWPfWYcUemBlTUzAvdkmULO8O3RPfT1Utmphaq3etA/s400/van+damme1.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5482589037973266770" border="0" /></a><span style="font-style: italic;font-size:85%;" ><span style="font-family:verdana;">Aha işte Van Damme beyle moturla dalacak ki ortama film filme benzesin.. </span></span><br /></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-82537720582785069102010-05-28T03:05:00.000-07:002010-05-28T05:05:43.991-07:00Hello Africa, Hello Malibu<div style="text-align: left;"><span style="font-family:verdana;">Dr. Alban'ı bilen biliyor, 90'ların başından güzel bir abimizdi. Hatta gene o vakitler doğum günü partilerinde sıklıkla yapılan marley üzerinde ayak kaydırma dansının da mucididir bir yerde. Şimdi tam anlaşılmadı tabi ama neyse...</span><br /><br /><br /><span style="font-family:verdana;">O zamanlar, ingilizceye de tam hakim olamadığımızdan anlamadığımız yabancı şarkıları kafadan atarak söyleme gibi bir olay var idi. İnternet filan da yok ya, tam bir karanlık çağ, cahiliye devri. İşte misal ninja kaplumbağaların jenerik şarkısını "teenage mutant ninja turtles/ tineyç mutant ninja törtıls/ ivazana har şort!" diye bildim belledim ben. İvazana harşort ney? Meğer "heroes in a half shell" miymiş neymiş orjinali. Ben onu öyle bildim dinledim ama. Neyse, kafa bu kafa yani, bunları yaptık yapmadık değil. Şimdi burdan "binsunturinnarintini aaa" desem inanıyorum ki ekranın öte tarafından siz "yekeke kumo yeke yeke" diyeceksiniz.<br /><br />Ha bu işin diğer bir yanı da şu, bir süre sonra bu kafadan attığın kısmın gerçek olduğunu sanıyorsun, orjinali de öyle diye biliyorsun. Kafaya yerleşiyor o, gerçeklik oluyor...</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">İşte hal böyleyken Hello Africa'yı epey uzun süreler "Helo Afrika helo malibu" diye söylemiş olmam normal. Ama, "ulan Afrika nere Malibu nere, bu işin sırrı nedir?" diye yıllarca kafa patlatmam, kendime dünyayı dar etmem normal değil. Meğerse "Hello africa, tel me how'you doin?" miş gerçeği...</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Keza gene doktorun müthiş şarkılarından no haşhaş no kokain'i alalım. "No haşhaş no kokain/ no marihuana no vitamin". Ya arkadaş; haşhaşa no tamam kokaine no ona da tamam, çok büyük günahı var. Marihuana da keza illegal; bunların hepsi gençliğimizi zehirleyen ayıpçı maddeler tamam da; vitamine niye karşıyız bunu düşünmekle geçti çocukluğum (ve sonraki bir çok yıl). Adam da doktor vardır bir bildiği diye vitaminlerle arama mesafe koydum yıllarca. Meğer no emfetaminmiş lan o da.</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Bana bu kaybolan yıllarımın hesabını kim verecek?</span><br /></div><span style="font-family:verdana;"><br /><br /></span><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXvdvq2UV0KjDt5o6qWMLGy1KCMpjOBPyIsYOKzz68WtXpSjFxEIR9ai8LKyYGeqRSF7IKd5oziQ_aMOh8quxgKbLIwj-ebNPlYWU-djiAyfWOZw6y8Cw9RvX6P7-ru3S8YJvJ5Q/s1600/dr-alban.Jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 334px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXvdvq2UV0KjDt5o6qWMLGy1KCMpjOBPyIsYOKzz68WtXpSjFxEIR9ai8LKyYGeqRSF7IKd5oziQ_aMOh8quxgKbLIwj-ebNPlYWU-djiAyfWOZw6y8Cw9RvX6P7-ru3S8YJvJ5Q/s400/dr-alban.Jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5476265383045971026" border="0" /></a><span style="font-style: italic;font-family:verdana;font-size:85%;" >Ne güzel abimizdin sen Dr. Alban...</span></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-40230052302599404132010-05-16T23:37:00.000-07:002010-05-18T00:02:18.828-07:00Rainbow in the Dark: Holy Dio<span style="font-family:verdana;">Heavy metalin peygamberi Hz. Dio'yu ne yazık ki kaybettik. Sabah bursaspor'un şampiyonluğuna sevinirken öğrendim, dünyam başıma yıkıldı...<br /><br />Toprağı bol olsun, bütün rakınrol çocuklarının başı sağolsun...<br /><br /></span><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsLo0jxZvgVxLSWSUzEz0JiLsZ7GOtWX_6_qCixpTnzGch1MZ7hHWwqQ5IYW8PUB55GNtch9SbvvEgv1RNDAn0avS7nteqxpM-OHKXSNiMBuRjHOuh4dbGxZAk-3uLMDrpv8wDEg/s1600/dio.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 267px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsLo0jxZvgVxLSWSUzEz0JiLsZ7GOtWX_6_qCixpTnzGch1MZ7hHWwqQ5IYW8PUB55GNtch9SbvvEgv1RNDAn0avS7nteqxpM-OHKXSNiMBuRjHOuh4dbGxZAk-3uLMDrpv8wDEg/s400/dio.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5472125882263093682" border="0" /></a>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-721196178284571292010-03-17T23:58:00.000-07:002010-04-13T05:40:28.570-07:00Onkaplan'la Sanata Seviyesiz Bakış: Bienal<span style="font-size:100%;"><span style="font-family:verdana;">Evet, Samsunsporlular Çayocağı sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz yazı dizimizin bir bölümünde daha karşınızdayız. Çoğul konuşuyorum zira şu an sponsorumuzun mekanında arkadaşlarlayız, oradan yazıyorum. Bir yandan jokey tv.den altılıyı izleyip bir yandan da sanat üzerine olan sohbetimize devam ediyoruz burada...<br /><br />Samsunsporlular Çayocağı gerçekten derin tartışmaların yaşandığı, fikirlerin havada uçuştuğu, sanatla sepetle dopdolu bir mekan. Kızlar bence buraya mutlaka uğramalısınız. Kah film gösterimleri, kah şiir dinletileri sanatın her türüyle içiçeyiz. </span></span><span style="font-size:100%;"><span style="font-family:verdana;">Kahvenin köşesinde duvara monte sehpa üzerinde duran 37 ekran tv.mizle sinemaya adanmış bir avuç yüreğiz burada. E</span></span><span style="font-size:100%;"><span style="font-family:verdana;">n son mesela "american ninja" gecesi yaptık, o muhteşem filmleri seri halinde izleyip tekrar yad ettik, bir sonraki gösterim ise bağımsız sinemanın büyük ustası van damme filmleri üzerine olacak.<br /><br />Neyse, bu kısa sinema arasından sonra asıl konumuza gelelim: bienal. biliyorsunuz, bienal ortamları sanat dünyasının şahı ortamlar. Enstalasyonlar olsun, performanslar olsun anlamadığım bir sürü iş oluyor bienalde. Açıkçası biz kahve olarak, ankaragüçlü arkadaşlarla ortak bir bienale katımayı ve sanatsal meşe odunlarına dayalı bir performans sergilemeyi çok düşündük , çok istedik ama Gecekonduyla aramızda büyük fikir ayrılıkları oldu, sanata ve sanatçıya bakışımız çok farklı, o yüzden olmadı o iş. Nasip değilmiş...<br /><br />Onun dışında da işim olmaz bienalle. Bir ara karı kız vardır diye gitmeye niyetlenen arkadaşlar oldu kahveden, bunlar bir gidip geldiler ki zombi gibi olmuşlar, dünyaları kaymış... Hemen videoya bir konusuz aksiyon filmi taktık da kendilerine geldiler biraz vurdu kırdıyı görünce.<br /><br />Neyse, bienal ortamı da böyle işte; zaten sanatçı kızdan korkacan aga, ne yapsan başka anlıyor, "farklı okumalar" diyor, "altmetin" diyor...<br />Anlamadım ki altmetin ney? lostun altyazısı var pınar batum yazıyo onu mu diyor nedir anlamadım ki?<br /><br /></span></span><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoHOgKuc3bhtJHWVYzgVOXtWnoi72pybwySQCtpW35lsIubke7ZZn2qY29iHUdvB9gUH6VkhgTiJV66ha3MjIqza7Tyt6EGbxuccmrdx0CeAYAyj1NGUN0zOIcTMWP8Jpz7Yw9-Q/s1600/at_yarisi_1.jpg"><img style="cursor: pointer; width: 400px; height: 266px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoHOgKuc3bhtJHWVYzgVOXtWnoi72pybwySQCtpW35lsIubke7ZZn2qY29iHUdvB9gUH6VkhgTiJV66ha3MjIqza7Tyt6EGbxuccmrdx0CeAYAyj1NGUN0zOIcTMWP8Jpz7Yw9-Q/s400/at_yarisi_1.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5459600761619198242" border="0" /></a><br /><br /><span style="font-size:85%;"><span style="font-style: italic;">Yaktın bizim kuponu Mohawkbey!</span></span><br /></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-23404833974282261162010-02-22T00:55:00.000-08:002010-04-06T03:26:38.068-07:00Yeşilbarış Ortamları<span style="font-family:verdana;">Greenpeace'de bir arkadaş var, işte bunlar yıllardır gidiyorlar köprülerde fabrikalarda filan eylemler yapıyorlar, kendilerini zincirliyorlar filan. İşte trafiği tıka elektriği kes, memleket sanayisine engel ol bu gibi işler...<br /><br />Geçenlerde ortak üye olduğumuz bir listeye mail atmış, işte falanca yerde greenpeace filmi gösterimi+kokteyli var, destek olalım, yeryüzünü koruyalım filan diye. Tabi kokteyl ortamı beleş içki ortamı demek; bu yeşilci hippici gençlik de beleş alkolü buldu mu duramaz içtikçe sapıtır, hatta b</span><span style="font-family:verdana;">akarsın çevre düşmanı çok uluslu şirketleri protesto edelim derken bir "soyunma eylemi" filan olur, geri kalmayayım diye</span><span style="font-family:verdana;"> gittim filme. Neticede biz de doğa sporlarına gönül vermiş, yıllarca dağın kayanın tozunu yutmuş insanız; yeşili doğayı korumak en birinci vazifemiz. Gerekirse soyunurum da emperyalist çevre düşmanlarına gereken dersi vermek için.<br /><br />Yalnız filmi atlayıp direk kokteyle gideyim derken geç kaldım biraz, bir gittim ki her yer boş şişe dolu, içki miçki kalmamış. Millet masalara kurulmuş geyiği harlıyor. İşte enteli, paçozu, jonglörü Ankara da ne kadar işe yaramaz adam varsa gelmiş. Vay dedim ya, yeşilbarış filan ama herifler de yarım saatte bir dünya içkiyi tüketmişer, bu ne açgözlülük bu ne kendini bilmezlik arkadaş...<br /><br />Neyse kankalar, gittim bu benim arkadaşı buldum; oğlum dedim "hani kızlar nerede? S</span><span style="font-family:verdana;">iz bizi mi yiyorsunuz yıllardır yeşil barış diye?</span><span style="font-family:verdana;">" "Abi" dedi," işte ortamımız bu, kız pek yok, olanlar da gitti zaten" Ya böyle bir yeşilcilik olabilir mi? Nerde çiçek çocuklar nerde cinsel özgürlük?<br /><br />Yalnız bir şey daha var; bakıyorum bu arkadaşlar hep etnik gutnik kıyafetler içinde, böyle saçlar rasta küpeler hızmalar diz boyu. Ya siz yeri geldi mi polisle güvenlik görevlisiyle çatışan adamlarsınız, biraz şöyle ona göre şekillensenize. Ne bileyim ben greenpeace'in CEOsu olsam herkesi aikido kursuna yollarım; küpeyi hızmayı yasaklarım (kavgada dert olur biliyor musun, adam asılsa çekse o küpeden).<br /><br />Tabi buradan da atıp tutması kolay, şimdi greenpeaceli arkadaşlar deseler ki "biz bu işe gönül koyduk bir mücadele veriyoruz sen ordan tırıvırı konuşuyorsun" diye, ona bir şey diyemem, haklı adamlar...<br /><br /></span><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4c8zF7hADd1Y07HKIe9OrRs-EwcBCdtWOtShEDC7TZYoF-oiWislQ0gyUumNPjXeGD30skbNwWhX0sa9QhY0uaax2I2_iTurrGNWEimClGXsr0RYaSCX2hARqiNNFk_mdyVfP1Q/s1600-h/greenpeaceli+manitalar.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4c8zF7hADd1Y07HKIe9OrRs-EwcBCdtWOtShEDC7TZYoF-oiWislQ0gyUumNPjXeGD30skbNwWhX0sa9QhY0uaax2I2_iTurrGNWEimClGXsr0RYaSCX2hARqiNNFk_mdyVfP1Q/s400/greenpeaceli+manitalar.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5443592412424226354" border="0" /></a><span style="font-size:85%;"><span style="font-style: italic;font-family:verdana;" >arkadaki abiye dikkat; avını kesen kaplangibi yatmış pusuya, çakal seni... </span></span><br /></div><span style="font-family:verdana;"><br /><br /><br /></span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-39567395892308778292010-01-18T03:44:00.000-08:002010-01-22T04:33:24.285-08:00Partilere Akar Oldum, Tenhalarda Yalan Oldum...<span style=";font-family:verdana;font-size:100%;" >Geçenlerde bir partiye gittim. Gittik yani, çakalı çukalı toplandık gittik. </span><span style=";font-family:verdana;font-size:100%;" >Biliyosunuz Samsunsporlular Çayocağı olarak böyle karambollü ortamların adamlarıyız, çakallar puslu havayı sever hesabı. </span><span style=";font-family:verdana;font-size:100%;" >Parti de bu seksenler partilerinin bi versiyonu ama zaman aralığı geniş, bir de kıyafet mıyafet yapıyosun eskiye dair, geçmişe dair, nostaljik bi tad oluyor.<br /><br />Ben de dedim madem doksanların çocuğuyuz doksanların metalcisi, thrashçisi kılığıyla gideyim. Zaten yabancısı değilim dar kot pantolon, slayer tişörtü, deri ceket, beyaz spor ayakkabı hepsi var. Var da işte saç yok. Öğrencilikte lepiska gibi belimde olan saçlar yerine üç numara katil modeli var şimdi. O da bir çeşit isyan tabi, hayata karşı, sisteme karşı, düzene karşı (külliyen yalan, askerde farkettim çok rahat oluyo).<br /><br />Neyse işte peruk meruk da bulamayınca yattı o kılık, naapalım needelim derken partiye iştirak eden kankalardan biri dedi ki "abi madem van damme dansı yapıcaz, van damme kılığında gidelim". Bu "van damme dansı" olayı bir şekilde üzerimize yapıştı zaten, bizden başka da bu dansı yapan eden kalmadı. Anadolunun kaybolan küçük el sanatlarının son temsilcileri gibi olduk.<br /><br />Ulan süper fikir dedik, uygulama da kolay. siyah atlet, pileli kumaş pantalon tamam. Atletleri çektik üçlü kombo şeklinde gerçek kırolar gibi gittik partiye. Millet tabi vermiş kendini 70lere, herkes çiçek çocuk kılığında. Bu entel milleti böyle kankalar, hippilik mippilik diyince akılları gidiyo. Çiçekli batikli tişörtü giy yalayamayacağın manita yok o alemde. Neyse, biz de </span><span style=";font-family:verdana;font-size:100%;" >pileli kumaş pantolon ve siyah atletlerimizle</span><span style=";font-family:verdana;font-size:85%;" ><span style="font-size:100%;">, tıpkı Van damme'ın "kana kan" adlı muhteşem filmindeki dans sahnesinde giydiği kıyafetlerle yani; gerçek anlamda seksenlerden fırlamış kamyoncular gibi, kırolar gibi girdik mekana.</span><br /><br /></span><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbHvpQRoM-bYpGwCp3_o567jfQ3YEDMU5bXYErHHUR_UbXGtekj7Z1tnXLH0ecXecPokizyKBidlXcGNuqpDgMqgcXGcx2IgNLeykuIo5H-TmkaybRMDvqyCJ1DMxhn9Y_eUXzgA/s1600-h/van+dam+akillari+aliyor.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 307px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbHvpQRoM-bYpGwCp3_o567jfQ3YEDMU5bXYErHHUR_UbXGtekj7Z1tnXLH0ecXecPokizyKBidlXcGNuqpDgMqgcXGcx2IgNLeykuIo5H-TmkaybRMDvqyCJ1DMxhn9Y_eUXzgA/s400/van+dam+akillari+aliyor.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5429479619521685890" border="0" /></a> <span style="font-style: italic;"> </span><span style="font-size:78%;"><span style="font-style: italic;font-family:verdana;font-size:85%;" >aha aynı böyle giyindik gittik işte... muhteşem stil, muhteşem dans...</span></span><br /></div><br /><span style=";font-family:verdana;font-size:85%;" ><span style="font-size:100%;">Kıyafet partisinde kıro rolünde olmanın, maganda olmanın (ne kadarı rol o da tartışılır ya) en güzel tarafı ne biliyor musunuz. Bütün manitalara yanaşıp laf atabiliyorsun, karşılığında da kıkırdıyorlar, gülüşüyorlar. "Boş musun bebek!", "gazozuna ilaç atayım mı yavrumm" diye diye sarkmadığım hatun kalmadı. Normalde yapsam var ya kafaya çantayı biber gazını yerim. Ama işte karambollü alkollü ortamlar böyle. Yalnız bu kıroluk çok güzel iş, derdin tasan yok, kafana göre takılıyorsun. Keşke bu zincirleri kırabilsek de, günlük hayatımızda da yaşayabilsek bu özgürlük yolunu...<br /><br />Neyse, muhteşem dans şovuyla entellerin nasıl aklını aldık, partinin nasıl yıldızı olduk onu da başka bir sefere anlatayım, hatta birileri videoya filan çektiydi bulursam koyarım buralara.<br /><br />Van damme dansını orjinalinden, ustasından izlemek isteyenler de şöyle buyursunlar: http://www.youtube.com/watch?v=CE8XKeN0zk4</span><br /></span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-10870786814210358082009-12-17T06:29:00.000-08:002009-12-17T06:55:20.856-08:00Dostça bir sitem: duyun feryadımı<span style="font-family:verdana;">Lan oğlum yıllardır şurada iyi kötü yazıyorum çiziyorum, daha 4 tane izleyicim var bu nasıl iş? Arada şu "sonraki blog" şeyinden bakıyorum rastgele ne çıkarsa, bazen de böyle takipçisi bol sitelerin takipçi profillerine bakıyorum, en antin kuntin blogun bile onlarca, yüzlerce izleyicisi var arkadaş. Bilhassa da yazarı bayansa var ya çoştukça çoşmuş millet, yorum yapmak için birbiriyle yarışıyor. Lan ibneler yanyana dururken süper ligde haftanın tartışmalı pozisyonlarından başka muhabbetimiz yok; manitasal bloglara gelince herkes kitap kurdu, herkes sinefil oluyor.<br /><br /></span><span style="font-family:verdana;">İzleyen arkadaşları </span><span style="font-family:verdana;">tenzih ediyorum, lafım bizim Samsunsporlular Çayocağı ahalisine. Ya arkadaş o kadar reklamınızı yapıyorum şuradan, daha biriniz de girip şu sayfayı okumamışsınız, eşe dosta "şu arkadaş da çok şahane bir insan, aşka ve devrime dair çok güzel şeylerden bahsediyor" dememişsiniz ayıp yaa.<br /><br />Bak bu yola 2005 senesinde çıktık, sene oldu 2010 daha 4 (yazıyla dört) izleyicim var. Emeğe saygı, repleri unutmayalım...<br /><br /></span><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiILyn41G_b0uEaZvkTfElAz4Ktewkccj-vIfj-56mRJYGmFbNtuZHKNXGCCtyuDb_EN5l8PfSz2sgqKqaHMPMSnnDjZMhfi2mdDjLRb5vNU5yLCvwT_YWCQmhn8K38uQ3ag7aEMw/s1600-h/ibrahim_tatlses.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 315px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiILyn41G_b0uEaZvkTfElAz4Ktewkccj-vIfj-56mRJYGmFbNtuZHKNXGCCtyuDb_EN5l8PfSz2sgqKqaHMPMSnnDjZMhfi2mdDjLRb5vNU5yLCvwT_YWCQmhn8K38uQ3ag7aEMw/s320/ibrahim_tatlses.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5416217156309107858" border="0" /></a><span style="font-family:verdana;"><span style="font-size:85%;"><span style="font-style: italic;">işte isyanımın fotoğrafı. aynı bu şekilde kaderime kahrediyorum şu an...</span></span></span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-45965027806574258952009-10-30T05:57:00.000-07:002009-11-04T11:11:03.430-08:00Onkaplan'la Sanata Seviyesiz Bakış: Antichrist<span style="font-family:verdana;">Şimdi işin aslı, kaç gündür internette olsun, sözlükte olsun sürekli bunun başlığı gözüme çarpıyordu, antikrayst mantikrayst diye. Bu kadar muhabbeti dönünce ben de sandım ki Slayer yeni albüm filan çıkardı. Sonra dedim ki kendi kendime "ya zaten Slayer'ın anti-christ diye bi şarkısı vardı, yeni albümün de adı başka sanı başka bu nasıl iş?" filan diye söylenirken baktım ki meğerse filimmiş la. </span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Hayatta da izlemem lars von tiriyer filmi, isterse Kerry King'i başrol oynatsın. Bir seferinde bir filmine gittim, karılı kızlı entel ortamlarında bahsi geçince iki kelam ederiz, havamız olur diye; dalgaları </span><span style="font-family:verdana;">aşmak mıydı neydi; o zulüm bana yete</span><span style="font-family:verdana;">r bir ömür boyu (sirf ilk yarısını izledim ha, düşün). </span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Bir de gene bir kız arkadaş dogvil'i izletm</span><span style="font-family:verdana;">işti zorla. Yerlere çizgi çekmişler tebeşirle güya oda olmuş, artık metafor mu oluyor, imgelem mi oluyor ne oluyorsa. Batsın öyle metafor. Değil mi Fazıl abi? (Fazıl abi programı sunduğumuz samsunsporlular çay ocağının sahibi. yalnız şu an iddaa k</span><span style="font-family:verdana;">uponu doldurmakla meşgul olduğundan "hehe,</span><span style="font-family:verdana;"> tabi, öyledir" diye otomatik cevaplarla geçiştir</span><span style="font-family:verdana;">di sorumu. Alacağın olsun Fazıl abi...)<br /><br /></span><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2cipfJOOEddKDV8AmtsYnIrhAFjSvB8F-Bn-Re6XpNTObALb1NYMAIll9JcwPv5iEXQ2JzLN33OL_uqYd3DYvq0LxKjsp80hxzAWSoaw_rjyHiLqLQSfdaI5bPI3Bb4MG53rrUQ/s1600-h/alemlerin+lordu.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2cipfJOOEddKDV8AmtsYnIrhAFjSvB8F-Bn-Re6XpNTObALb1NYMAIll9JcwPv5iEXQ2JzLN33OL_uqYd3DYvq0LxKjsp80hxzAWSoaw_rjyHiLqLQSfdaI5bPI3Bb4MG53rrUQ/s320/alemlerin+lordu.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5398379664036550258" border="0" /></a> <span style="font-size:85%;"><span style="font-style: italic;"><span style="font-family:verdana;">antikrayst dediğin böyle olur</span></span>. <span style="font-style: italic;font-family:verdana;" > lars ibnesi baksın da antikraystlık görsün biraz...</span></span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Yalnız internetten filmin afişine filan baktım da, skişli mikişli bir film galiba ha. Korsanını alıp ileri ala ala izleyebilirsiniz. Bu entellektüel milleti de bir değişik abi, vivid entertainment yapınca "kadının metalaştırılması</span>" <span style="font-family:verdana;">bilmem ne</span>,<span style="font-family:verdana;"> lars von trier yapınca sanat</span>...<br /><br /><span style="font-family:verdana;">Evet sanatseverler, bugünkü programımızda sanat sinemasının öncü isimlerinden lars von trier'in son filmi antichrist'ı inceledik, bir daha ki buluşmamıza dek sanatla kalın!</span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-61978274680936864482009-10-30T05:49:00.000-07:002009-11-22T13:12:53.260-08:00Onkaplan'la Sanata Seviyesiz Bakış<span style="font-family:verdana;">Evet, bu sayfalarda yeni bir köşeye başlıyorum, hatta olur da bir tvden filan teklif gelirse olası bir televizyon programı da olabilir ileride. İşte nedir, hep beraber sanata, sinemaya, şiire kısacası sanatın her dalına seviyesiz, yüzeysel bir açıdan bakacağız; muhtemelen sanatseverlerin tiksinerek izleyecekleri bir program olacak.</span> <span style="font-family:verdana;"><br /><br />Dekor olarak da bizim "samsunsporlular ç</span><span style="font-family:verdana;">ay ocağı"nı kullanmak istiyorum. işte ara</span><span style="font-family:verdana;">da fazıl abi çayları tazeleyecek, duvarda 86-87 sezonu samsunspor kadrosunun büyük boy posteri filan, doğal ortamında kendi aramızda sohbet ediyormuşçasına samimi bir ambiyans olacak yani...</span><br /><br /><br /><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1dJ4VIvIeybiuOEf_iFu3QcZVOWCLPH28EMFkUVdyb8csh26_Mkk3KII4DkKKmVtQjgJ1hfZIFWHAXNs8NS9Dr5snYCJY3wVtX5fpVCxVUEW2j2M3O2vr75KLNkEHzao1NUQUZg/s1600-h/samsun87.jpg"><img style="cursor: pointer; width: 320px; height: 222px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1dJ4VIvIeybiuOEf_iFu3QcZVOWCLPH28EMFkUVdyb8csh26_Mkk3KII4DkKKmVtQjgJ1hfZIFWHAXNs8NS9Dr5snYCJY3wVtX5fpVCxVUEW2j2M3O2vr75KLNkEHzao1NUQUZg/s320/samsun87.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5398374860264718226" border="0" /></a><br /></div><span style="font-style: italic;font-family:verdana;" > işte efsane kadro</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;"><br /></span><span style="font-family:verdana;"></span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-3877481739819177392009-10-12T03:02:00.000-07:002009-10-20T02:06:52.032-07:00Zombilik Kader Olamaz<span style="font-size:100%;"><span style="font-family:verdana;">Zombilik kader olamaz da kurtadamlık olur mu? O da olmaz. Ama vampirlik? Bak onu düşünürüm işte. Neticede fena iş değil, şeklin şemalin yerinde (biraz solma var o kadar), uçabiliyorsun, türlü türlü insanüstü gücün filan var. E tabi zenginlik de var (dikkat edin bir tane vampir yoktur ki öyle çalışayım da ekmek peşinde koşayım derdi olsun. hep vur patlasın çal oynasın), karı kız desen gani; yeri geliyor grup oluyor, yeri geliyor bakire kurban etme oluyor, fuhuş desen sınırı yok...<br /><br /></span></span><span style="font-size:100%;"><span style="font-family:verdana;">Neyse yani iyi iş vampirlik. Açıkçası yarın öbür gün bir vampir arkadaşla karşılaşsam hemen uzatırım boynumu "buyur abi burdan ısır" diye. Ama tabi eklerim hemen "kardeş bütün kanı emme de yarın öbür gün biz de tabutumuzdan uyanabilelim, vampirlik müessesesinin tadına varalım" diye. Yani kurdu var, çakalı var bilemezsin ki. Görüyoruz biliyoruz yani bunları. </span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Bir güneşe çıkamama sorunu var, onu da yüksek faktörlü güneş kremleriyle hallederiz gibime geliyor, teknoloji bilim filan hep ilerledi bunlar, sür 60 faktör kremi bak bir şey oluyor mu...</span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">Bak kurtadamlık da aslında çok kötü değil bir yerde, tercih edilebilir. Yani normal insan gibi takılabiliyorsun onda da. Dolunayda filan tamam, kıldır tüydür çıkıyor ama genel itibariyle insansın, artı ekstra tonla gücün var. Gece vakti yenidoğan'da kafana göre dolaş, kimse de çıkıp diyemez ki "bilader sen ne ayaksın?". Kurtsun bir kere, ıslık çalsan yenidoğan ülkü ocağı arkanda...</span></span><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIeQLuE6laGqIPnG91iSmPqVY802dOZJ4LGYOlLzJHvQsxtDOFicS-ZoSQ2BojIwhF5D5UR8V2DjAHZuKwH3NhnXYKjgVDdeJXTWhO668qwDQh6Q_-juXXFNNuAfso-k29G6ui2g/s1600-h/zombimombiamagiderivar.jpg"><img style="cursor: pointer; width: 240px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIeQLuE6laGqIPnG91iSmPqVY802dOZJ4LGYOlLzJHvQsxtDOFicS-ZoSQ2BojIwhF5D5UR8V2DjAHZuKwH3NhnXYKjgVDdeJXTWhO668qwDQh6Q_-juXXFNNuAfso-k29G6ui2g/s320/zombimombiamagiderivar.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5391658996588079618" border="0" /></a><br /><span style="font-style: italic;font-size:85%;" ><span style="font-family:verdana;">zombi mombi ama şöyle elini yüzünü bir yıkasa, baltayı bıraksa fena manita değil gibi sanki... gideri var</span></span><span style="font-size:85%;"><br /><br /><span style=";font-family:verdana;font-size:100%;" ><span style="font-size:100%;">Ama bir zombilik öyle değil. Zombilik zor, zombilik zalım... Bir kere tipin kayıyor. Neden, çünkü ölüp dirilmen gerekiyor ya. Öyle hemen vücut tazeyken dirilmece de yok, o etler iyicene bir çürüyecek ki zombiliğin hakkını veresin. Yani şekli şemali unut, bir tane manita dönüp de yüzüne bakmaz, aseksüel bir hayat.<br /><br />Sonra bilinç gidiyor aga. Şuur yok, bak mesela vampirle kurtadam oturup karşılıklı satranç bile oynarlar isteseler ama zombilikte yok o. Varsa yoksa "taze beyin" yemek. Bütün amaç o. Mezardan çıkıyorsun tek hedefin olursa beyin, olmazsa kalp böbrek nere gelirse onu bulup yemek.</span><br /><br />E o zaman ne anladım ben o işten. hiç kusuruma bakmasınlar ama zombilik iş değil, bana bir getirisi, bir kariyer hedefi yok yahu... </span><br /></span>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-74568591647961089192009-06-08T04:10:00.000-07:002009-06-29T23:32:04.179-07:00Fantom'un Yüzünü Gören Ölür!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNihSkd5n89XKpuQDF1niw8_8GU7TCQQsTh-38u3t5yDKmbLY0A885se_iGofAWdaxonsKCkdyzBhscSndLUyQrKYjtZUkQQcrewf8rnDo4MrYGfzchUHcoE5DdPU864zoIzUF5Q/s1600-h/fantom1.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 226px; display: block; height: 256px;" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5344912607739024770" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhNihSkd5n89XKpuQDF1niw8_8GU7TCQQsTh-38u3t5yDKmbLY0A885se_iGofAWdaxonsKCkdyzBhscSndLUyQrKYjtZUkQQcrewf8rnDo4MrYGfzchUHcoE5DdPU864zoIzUF5Q/s400/fantom1.jpg" border="0" /></a><br /><br /><br /><div><span style="font-family:verdana;">Şimdi sürekli genç kızlardan mailler alıyorum, diyorlar ki "onkaplan bey blogunuzun hastasıyız, sizi de çok çekici buluyoruz, ama bu onkaplan ne demek bir açıklasanız?" (külliyen yalan!)</span></div><br /><div><span style="font-family:verdana;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;">E tabi internetti bilmem neydi derken çizgi roman mı kaldı ki genç kızlar Kızılmaske'yi bilsin, Baltalı İlah'ı, Conan'ı sevsin? Gerçi bunlar zaten ekseriyetle erkek çocuklarının kahraman bellediği simalardı ama az sayıda da olsa meraklısı bayan arkadaşlar var, biliyorum. </span></div><br /><div><span style="font-family:verdana;"></span></div><div><span style="font-family:verdana;">Ama şimdi ben bir ortamda; "10 kaplan", "Eden adası", "fısıldayan koruluk" dediğimde kimse neden bahsettiğimi anlamıyorsa ben neyleyeyim böyle gençliği, böyle yeni nesli. İletişim sorunu yaşıyorum lan resmen!... Bizim zamanımız geçip gidiyor mu ne?</span></div><br /><div><span style="font-family:verdana;">Ama ne diyor büyük şair Iron Maiden "Wasted Years" adlı eserinde: "kaybolan yıllarına üzülme/ yaşadıkların altın yıllarındır"</span> </div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-54323575321713543752009-06-01T23:10:00.000-07:002009-06-29T23:05:51.713-07:00Holy Smoke<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHNl-xIx6_lBYPaK0d5nL9n42mliCoO19mks78ruEfSD_sZw7e_AQnPBSzMxK_OW6PouoAXRBewLNMT_lgb8Tr0rRISh4dMCYDXlfwFe3OyAOl-SkV5-YvpNlh1av1QVif2yAg6g/s1600-h/anarko.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px; display: block; height: 282px; cursor: pointer;" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5344663417327434562" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHNl-xIx6_lBYPaK0d5nL9n42mliCoO19mks78ruEfSD_sZw7e_AQnPBSzMxK_OW6PouoAXRBewLNMT_lgb8Tr0rRISh4dMCYDXlfwFe3OyAOl-SkV5-YvpNlh1av1QVif2yAg6g/s400/anarko.jpg" border="0" /></a><br /><span style="font-family:verdana;">Hey yavrum hey... 96 senesinde ne dalgalandırmışız anarşi bayrağını be. </span><br /><div><span style="font-family:Verdana;"></span></div><div><span style="font-family:Verdana;">96 senesinin yazında liseden çok değerli bir kankamla şu gerilla kampını kurduk. Ama niye? Öyle devrimdi mevrimdi gibi uhrevi emellerimiz yoktu tabi.</span></div><br /><div><span style="font-family:Verdana;">Öğretmenler kampı diye bir mevhum var, bilmiyorum bileniniz var mı. Neyse bizim memlekette de vardı bundan, güzelce bir yerde, sahil kenarında bir kamp mekanı, sosyal tesisi filan var. İşte öğretmen aileleri geliyor burda kalıyor filan. Ne oldu nasıl oldu tam hatırlamıyorum; benim hastası olduğum bi manita vardı, bunun ailesiyle öğretmenler kampına kalmaya gideceğini öğrendim ben. Hemen kankayı ayarladım, "oğlum çok güzel manitasal ortamlara sokucam seni" diye. Biz tası tarağı topladık, tabi iki sap olarak kamp sınırlarında ikamet edemediğimizden öğretmenler kampının arkasındaki balıkçıların otopark olarak kullandığı yeşilliğe gerilla kampını kurduk. arkada ucundan görülen bina kampın sosyal tesisi.</span></div><br /><div><span style="font-family:Verdana;">Tabi kurduğumuz çadır, rus pazarından alınma uyduruk bir şey. Uyku tulumu filan zaten yok battaniyelerimiz var; mat diye bir şeyin varlığından dahi haberdar değiliz karton seriyoruz yere, öyle kamp hayatı adına cehaletin sınırlarındayız yani.</span><br /><br /></div><div><span style="font-family:Verdana;">Cehalette son noktadayız ama, aslan gibi de yüreğimiz var. Çadırı kurduk; hemen çıkardım benim anarko tişörtünü göndere çektik törenle. Tabi o zamanlar bunun anarşizm amblemi olduğunu bilen yok, soranlara "soyadımın baş harfi"</span> <span style="font-family:verdana;">diyorum, "sevdiğim kızın adı" diyorum... Yoksa bir duyulsa bunun anarşi sembolü olduğu, Samsun'lu balıkçılar bizi oracıkta çadırla beraber gömerler sahile. Karadeniz sonuçta, değişik bir yer.</span></div><br /><div><span style="font-family:Verdana;">Ha bak fotoda böyle afra tafra yapmışız, sanırsın azılı militanız ama hepsi dravdan, trışkadan (polis molis okuyorsa buraları diye diyorum). Kampı kurduktan iki gün sonra bi aile geldi yanımıza kamp kurdu. Hilal bıyıklı, emekli astsubay bir abi ve ailesi. Hemen bizim anarko bayrağının karşısında üç hilalli bayrağı dalgalandırdı adam; gıkımız çıkmadı. Nereye çıkıyo zaten, belinde beylik tabancası var adamın. "He abi, haklısın abi, vatanı bölmeye çalışıyo bunlar abi, peygamberimizin de saçları uzunmuş ondan şeyettik biz abi" diye de geçti adamla olan günlerimiz (çok da güzel bir kızı vardı ama korkumuzdan kafayı çevirip de bakamadık kankalar).</span></div><div><span style="font-family:Verdana;"></span></div><div><span style="font-family:Verdana;"></span></div><div><span style="font-family:Verdana;"></span></div><div><span style="font-family:Verdana;"></span></div><div><span style="font-family:Verdana;"><br /><br />E iyi de aga holy smoke ne peki? resme dikkatli bakın, beyaz tişörtün üzerinde solmuş bir resim var; orada "iron maiden - holy smoke" yazıyor, güzelcene bir eddie çizimiyle beraber. annem yer bezi yapmadan önceki hali bu... </span></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-89187610275725695002009-05-29T05:36:00.000-07:002009-06-29T23:07:04.083-07:00ada sahillerinde bekliyorum...<div align="left"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgC1QIMa5vcZgd8E_ZTUvBStAHGF1MZsgViTgh3aJrybbnGjcHqVv9YrSkncyhw80t1PkW9FktARIPa62FJA7rxK08sarKfkkGmwwY0O-jSeDoXvaA7KS4vmQ9pbERwgsp-5FMiVg/s1600-h/lostsi5.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 421px; display: block; height: 165px;" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5342253471181077378" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgC1QIMa5vcZgd8E_ZTUvBStAHGF1MZsgViTgh3aJrybbnGjcHqVv9YrSkncyhw80t1PkW9FktARIPa62FJA7rxK08sarKfkkGmwwY0O-jSeDoXvaA7KS4vmQ9pbERwgsp-5FMiVg/s200/lostsi5.jpg" border="0" /></a><br /><span style="font-family:verdana;">acısıyla tatlısıyla, şu meretin 5. sezonunu da geride bıraktık... </span><br /><br /><span style="font-family:verdana;">ama aga zamandı uzaydı, jacobdu derken benim kafa balon gibi oldu. bu işin sonu ne olur, sonunda kate'i kim yalar, adanın arkasından mısır piramitlerini yapan uzaylılar mı çıkar artık bilemiyorum.</span><br /><span style="font-family:verdana;"></span><br /><span style="font-family:verdana;">yalnız şu adadaki en delikanlı, özü sözü bir adam da sawyer'mış gerçekten de. başlarda kendisine karşı bi mesafemiz, bi soğukluğumuz vardı. neticede memleketteki bütün kızlar bu herife hasta, biz kıllanmayalım da kim kıllansın? (biz derken samsunsporlular çay ocağı'ndaki nezih arkadaş grubumu kastediyorum) ama aştık artık o devri, bizden biri oldu o. türkiye'ye tekrar gelirse kendisine en hakikisinden bir samsunspor forması hazırlatacaz kahve olarak... </span><br /><span style="font-family:verdana;"></span><br /><span style="font-family:verdana;">adaların lordusun, dharmanın kurdusun sawyer, "sen gerçek bir kahramansın". artık eşşek değilsin ya, yanaşan manitalardan üçünü beşini de kardeşlerine paslarsın, biz de yolumuzu buluruz aradan... </span></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-73131568678499530132009-05-04T04:03:00.000-07:002009-06-29T23:09:23.279-07:00mahalle baskısı öyle olmaz böyle olur<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8mAb88XCOvSagbiuPOF-1NxSBWhmSd19jV5iE0Qxz2YbCNoahcsmvOWY-snV_HlaC0DGjBkCr13yV4BMW1qSeULn1UkGzNtlz5vhzsuLwOUGqKvFFfp5XJRALE0ErDI3ucWYBvg/s1600-h/aha+yumrugu+zopayi+boyle+yedik+mahallede.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px; display: block; height: 200px;" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5342256321475321426" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8mAb88XCOvSagbiuPOF-1NxSBWhmSd19jV5iE0Qxz2YbCNoahcsmvOWY-snV_HlaC0DGjBkCr13yV4BMW1qSeULn1UkGzNtlz5vhzsuLwOUGqKvFFfp5XJRALE0ErDI3ucWYBvg/s400/aha+yumrugu+zopayi+boyle+yedik+mahallede.jpg" border="0" /></a><br /><div><br /><div><span style="font-family:verdana;">geçmişi anmak, geçmişe öykünmek biliyorsunuz epey trend hareketlerden. işte seksenler partileri var, "seksenlerde çocuk olmak" var, sonra bunun doksanlar olanı var, yetmiyor, "seksenlerin sonu doksanların başı" var. muhtelif sitelerde olsun, ekşi sözlükte olsun görüyoruz okuyoruz bunları. "aa aynı ben ya" diyoruz, empati mempati sonra da basıyoruz şükelayı...<br /><br />"doksanlar ne güzeldi, kemancı filan hey gidi". bu da misal doksanlar rakçısının metalcisinin geçmiş özlemi. niye, çünkü doksanlar metalcilik açısından haggaten de altın yıllardı, manitalar kum gibiydi o zamanlar ortamlarda. neyse.<br /><br />başa dönersek: "... doksanlar ne güzeldi..." e güzeldi tabi de istanbul'dakine güzeldi. ankara'dakine güzeldi. peki anadolunun ücra kentlerindeki metalciler neler yaptı doksanlarda haberiniz var mı sizin? oğlum siz götü boklu acidçilerle itişip kakışırken (bkz: acidci metalci kavgası) biz varoşların müslümcüleriyle, jiletçileriyle çarpıştık. sen hiç giydiğin metallica tişörtü yüzünden sopa yedin mi abidin? öyle kurukafalı siyah tişörtü giymekle olmuyor oğlum bu iş, giydiğimiz formanın hakkını verdik biz, kan bulaştırdık üzerine....<br /><br />tabi ekseriyetle kendi kanımız oldu bu, zira varoş gençleri çok bıçkındı, verdiler sopayı verdiler odunu. sınıfsal hınçlarını bizden çıkardı ipnenin evlatları; "durun gardaşlar etmen yoldaşlar, biz aynı sınıfın evlatlarıyız" diyemedik. ama hey! en azından denedik ha?</span></div></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-87854712752242766722009-04-24T06:29:00.000-07:002009-04-24T06:38:08.074-07:00"one of us"<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8NArro7uBsEQaG52hFKv7wBwCsoNk14M-C4ayclMsl3pBKGnXBsrcyQf1vLFvWFbzkAIM3UQWmk77qpvTWb-IxGV2GZTmYYWfzW89bpkU0DVPUL0U2SZbhdowiilb3eYXD1P7HQ/s1600-h/one+of+us.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 266px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5328251443111318818" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8NArro7uBsEQaG52hFKv7wBwCsoNk14M-C4ayclMsl3pBKGnXBsrcyQf1vLFvWFbzkAIM3UQWmk77qpvTWb-IxGV2GZTmYYWfzW89bpkU0DVPUL0U2SZbhdowiilb3eYXD1P7HQ/s400/one+of+us.jpg" /></a><br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJYEOivTUUH5n-t_kk4ILoIl3qrnWA7qwt2ysXffu3s_XyBKWUtKEsSk43N6eZp9aBuTxpFxw5AxQXcveUS4f0gxIdRlG6wHh0ciKES7YT4tY-PzIpskuR_Wgs9vrlqxJRF6DMsw/s1600-h/one+of+us.jpg"></a><br /><br /><div>ben bu memleketin insanını seviyorum aga. gerçekten. yani başka hangi diyarda şu resimdeki görüntüye şahit olabilirsiniz. obama iyi midir, yoksa kendi iyidir de çevresi kötü müdür bilemem de; şu manzaradaki insanlar gerçekten harikulade insanlar bence. </div></div>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-19810543.post-7094176563099871012009-04-20T00:32:00.000-07:002009-06-29T23:15:32.207-07:00prag mektupları 4: son bir sigara saralım<em>Sun, Apr 19, 2009 at 11:55 AM</em><br /><em></em><br /><em>pragin hapcisini torbacisini elimle koymus gibi gittim buldum. simdi etrafta takiliyorum sokkalar mokaklar; arada giriyorum bir yerde bi bira cakiyorum. neyse gide gide bi tane parka geldim. ama kocaman bisey, agaclar heykeller cok da guzel mekan. ama kardesim bir memlekette nerde yesillik sote yer vardir, oranin hapcisi ayyasi ordadir. parka girdim ki prag'in iti kopugu ne kadar ise yaramaz adami varsa toplanmis. bankta siringayla eroin ceken vardi yahu!<br /><br />bunlar tabi beni gorunce bi irkildiler. tabi ustumde de deri ceket siyah bere sivil polis gibi girdik mekana. neyse baktilar sivil degilim pis pis kesmeye basladilar beni. aynen ben de pis pis baktim bunlara. sonucta samsun cocuguyuz, ceditte buyuduk elin praglisindan mi korkacam. zaten pragda yasayan adam ne kadar belali olabilir aga, cennet gibi mekandasin ne belasi ne kavgasi. gelsinler cincine bir girsinlerde torbaci gorsunler. </em><br /><em></em><br /><em>neyse ben de boyle hic istifimi bozmadim, yengec yuruyusunun de dozunu artirdim ki yureklere korku salayim iyice. lan aslinda var ya, bi ustume yuruseler ebemi skerler, izbandut gibi herifler hepsi. bir yandan da zaten kacis yollarini kesiyorum, kavga olursa ne tarafa topuklayayim hesabi. ama bunlar pisti tabi anadolu delikanlsini karsilarinda gorunce. </em><em>oyle yurudum ciktim gittim parktan...</em>onkaplanhttp://www.blogger.com/profile/10555055821319738973noreply@blogger.com2