Monday, February 22, 2010

Yeşilbarış Ortamları

Greenpeace'de bir arkadaş var, işte bunlar yıllardır gidiyorlar köprülerde fabrikalarda filan eylemler yapıyorlar, kendilerini zincirliyorlar filan. İşte trafiği tıka elektriği kes, memleket sanayisine engel ol bu gibi işler...

Geçenlerde ortak üye olduğumuz bir listeye mail atmış, işte falanca yerde greenpeace filmi gösterimi+kokteyli var, destek olalım, yeryüzünü koruyalım filan diye. Tabi kokteyl ortamı beleş içki ortamı demek; bu yeşilci hippici gençlik de beleş alkolü buldu mu duramaz içtikçe sapıtır, hatta b
akarsın çevre düşmanı çok uluslu şirketleri protesto edelim derken bir "soyunma eylemi" filan olur, geri kalmayayım diye gittim filme. Neticede biz de doğa sporlarına gönül vermiş, yıllarca dağın kayanın tozunu yutmuş insanız; yeşili doğayı korumak en birinci vazifemiz. Gerekirse soyunurum da emperyalist çevre düşmanlarına gereken dersi vermek için.

Yalnız filmi atlayıp direk kokteyle gideyim derken geç kaldım biraz, bir gittim ki her yer boş şişe dolu, içki miçki kalmamış. Millet masalara kurulmuş geyiği harlıyor. İşte enteli, paçozu, jonglörü Ankara da ne kadar işe yaramaz adam varsa gelmiş. Vay dedim ya, yeşilbarış filan ama herifler de yarım saatte bir dünya içkiyi tüketmişer, bu ne açgözlülük bu ne kendini bilmezlik arkadaş...

Neyse kankalar, gittim bu benim arkadaşı buldum; oğlum dedim "hani kızlar nerede? S
iz bizi mi yiyorsunuz yıllardır yeşil barış diye?" "Abi" dedi," işte ortamımız bu, kız pek yok, olanlar da gitti zaten" Ya böyle bir yeşilcilik olabilir mi? Nerde çiçek çocuklar nerde cinsel özgürlük?

Yalnız bir şey daha var; bakıyorum bu arkadaşlar hep etnik gutnik kıyafetler içinde, böyle saçlar rasta küpeler hızmalar diz boyu. Ya siz yeri geldi mi polisle güvenlik görevlisiyle çatışan adamlarsınız, biraz şöyle ona göre şekillensenize. Ne bileyim ben greenpeace'in CEOsu olsam herkesi aikido kursuna yollarım; küpeyi hızmayı yasaklarım (kavgada dert olur biliyor musun, adam asılsa çekse o küpeden).

Tabi buradan da atıp tutması kolay, şimdi greenpeaceli arkadaşlar deseler ki "biz bu işe gönül koyduk bir mücadele veriyoruz sen ordan tırıvırı konuşuyorsun" diye, ona bir şey diyemem, haklı adamlar...

arkadaki abiye dikkat; avını kesen kaplangibi yatmış pusuya, çakal seni...



 
Related Posts with Thumbnails