Friday, April 24, 2009

"one of us"




ben bu memleketin insanını seviyorum aga. gerçekten. yani başka hangi diyarda şu resimdeki görüntüye şahit olabilirsiniz. obama iyi midir, yoksa kendi iyidir de çevresi kötü müdür bilemem de; şu manzaradaki insanlar gerçekten harikulade insanlar bence.

Monday, April 20, 2009

prag mektupları 4: son bir sigara saralım

Sun, Apr 19, 2009 at 11:55 AM

pragin hapcisini torbacisini elimle koymus gibi gittim buldum. simdi etrafta takiliyorum sokkalar mokaklar; arada giriyorum bir yerde bi bira cakiyorum. neyse gide gide bi tane parka geldim. ama kocaman bisey, agaclar heykeller cok da guzel mekan. ama kardesim bir memlekette nerde yesillik sote yer vardir, oranin hapcisi ayyasi ordadir. parka girdim ki prag'in iti kopugu ne kadar ise yaramaz adami varsa toplanmis. bankta siringayla eroin ceken vardi yahu!

bunlar tabi beni gorunce bi irkildiler. tabi ustumde de deri ceket siyah bere sivil polis gibi girdik mekana. neyse baktilar sivil degilim pis pis kesmeye basladilar beni. aynen ben de pis pis baktim bunlara. sonucta samsun cocuguyuz, ceditte buyuduk elin praglisindan mi korkacam. zaten pragda yasayan adam ne kadar belali olabilir aga, cennet gibi mekandasin ne belasi ne kavgasi. gelsinler cincine bir girsinlerde torbaci gorsunler.


neyse ben de boyle hic istifimi bozmadim, yengec yuruyusunun de dozunu artirdim ki yureklere korku salayim iyice. lan aslinda var ya, bi ustume yuruseler ebemi skerler, izbandut gibi herifler hepsi. bir yandan da zaten kacis yollarini kesiyorum, kavga olursa ne tarafa topuklayayim hesabi. ama bunlar pisti tabi anadolu delikanlsini karsilarinda gorunce. oyle yurudum ciktim gittim parktan...

prag mektupları 3: devam kavgaya devam!

Sat, Apr 18, 2009 at 3:29 PM

kanks! (kanks ne amina koyayim? hep askerden sonra oldu bu ha)

oglum bu avrupa entelijanyasi meger yamyamin cakalin kraliymis. simdi belgesellerde aslan avini yerken ormanin iti kopugu buna musallat olur etin orasindan burasindan tirtiklar ya. hah iste ayni o durumdayim kankalar!

bugun gittim gene sempozyum mekanina, ortami kesiyorum bakiyorum bizim slyviet (manitanin adi bu yazilisi biraz daha karisik ama aslinda) nerde diye. arayi sogutmadan hemen muhabbete gireyim ki iyicene bir percinlensin sevdamiz istiyorum, daglara taslara yazilsin. lan neyse kahve arasi oldu, bir de ne goreyim: bu slyvie bi masada etrafinda da genci yaslisi bi cakal surusu cember yapmis, bir muhabbet bir makara. oha dedim be amina koduklarim emege saygi be. neyse ben masaya dogru bir yarma harekati yapacam ama firsat kolluyorum, cunku bu halde girersem o ablukadan cikamam' orada sehit duserim kuzuyu kaybederiz. adamlar kimbilir nasil entel muhabbetler ceviriyor, altindan kalkamayiz ki. bizimkisi tek sikimlik kursundu onu da dun harcadim, bugune de aska ve devrime dair iste allah ne verdiyse girecem olaya. ama iste bu yamyamlarin ablukasini kiramadim canlar. ulan herifler de oyle bi yamyam ki biri gidiyo oburu geliyo, kizi yalniz birakan yok.

neyse, ben bi punduna getirdim bunun yanina damladim sonradan. hav areyu mavaryu filan. niyetim aksami confirme etmek, aradan gume gitmesin, ya dedim "aksam bulusuyoruz dimi pragi gezdireyim sana" (iki gunde de pragin kurdu oldum ha, bi striptiz bari bulamadim annakoyim) manita demesin mi "ya ben cok yorgunum, sanirim bu aksam erken yaticam fazla oyalanmasak!" lan artik bu avrupali cakallar kizin aklini nasil celdi ne dediler bilmiyorum ama goz gore gore elimdeki ekmegi calmaya tesebbus ediyor herifler.

simdi sempozyum bitti, aksami bekliyorum moruklar. mucadele suruyor, onkaplan direniyor, savasiyor! gerekirse otelinin onunde elimde sarap sisesi sabaha kadar beklerim, yapmadigimiz is degil...

prag mektupları 2: çakallar puslu havayı sever

Sat, Apr 18, 2009 at 12:32 AM

millet; simdi tabi burada bilimsel amaclar icin bulunuyorum, sempozyum var bi tane ona katiliyorum. iste mimarlikta egitim mi mimari politikalar mi oyle bi skim biseyler pek dinlemedim ne diyolar.

neyse iste bugun takim elbiseyi cekip canti gibi girdim ortama, ortam entel mimar kari dolu ama bi yanda da hostes cek kizlari var benim aklim onlarda. millet biseler tartisiyo ben kizlari kesiyorum acep nasil yanasiriz diye. bir iki kesik-gulumseme filan aldim iyice cesaretlendim tabi ama aga bu cek kizlari cok uzun lan. bir de topuklu ayakkabilari giymisler hepsi olmus heykel gibi. neyse iste ben tabi icerde de nerde guzel kari var hepsini tespit etim arada bunlara da kesik atiyorum entelde olsa avrupali sonucta bi yolunu buluruz diyorum.

boyle boyle ben bunaldim icerdeki konusmalardan disari ciktim hostes kizlarla kesisiyorum koseden. derken icerdeki guzel manitalardan biri cikti disari kahve mahve aldi disariyi seyrediyo; ayni filimlerdeki gibi ha. hemen gittim yanina "siz de mi partiden sikildiniz" dedim. avrupalinin hali baska tabi hemen gulumsedi, dedi "mimar misin?" oglum mimarin krali oldum orada. hatun fransiz bu arada bi tane dergi mi biseler icin kulturel haberleri topluyo o ayak gelmis bu sempozyumu izliyor. tabi kiz mimarliktan anlamiyo diye verdim ayari, atiyorum tutuyorum. mimariden girdim ab'den ekonomiden ciktim. lan kiz dedi ki "icerdeki tartisma hakkinda ne dusunuyosun?" tabi benim olaydan bi haberim yok icerde ne donuyor, konuyu bile bilmiyorum. dedim ki buna "ya bosver bu mimar milleti bayilir tartismaya, ben kendimi bildim bileli her toplantida tartisiyo bunlar, turkiyedekiler de boyle" dedim. kankalar hatun bu sefer dedi ki "aa neler tartisiliyor turkiyede su siralar?".. kiz tabi bilgilenmek istiyo gazeteci kimligi var bi yandan, tehlikeli sularda yuzuyorum yani. kem kum ettim, ee..uu dedim, "let me think" filan diye zaman kazanmaya calisiyorum filan, en son "egitim sistemi" diye salladim ama gulmemek icin de zor tutuyorum kendimi, allahtan yuttu manita. nerden bilsin tabi bunun bizim orda yillarin harli geyigi oldugunu...

neyse yani baktim entel muhabbetin sonunda elimize alacaz, manita durumu cakacak hemen topu kanatlardan merkeze aldim direk kaleyi gordum! dedim pragda guzel ortamlar biliyorum, takilalim beraber bi aksam! pariste iki yabanci hesabi. tamam dedi yarin aksama randevulastik.

neyse, insallah su deplasman macindan alnimizin akiyla cikacaz yarina. yurt ici yurt disi tum ###* camiasinin yuku sirtimda allah utandirmasin. lan o degil de askerden de yeni geldik sayilir sampanyayi erken patlatmayalim moruklar?

*: burayi sansurledim, gizli cemiyetimiz desifre olmasin deyu

Sunday, April 19, 2009

prag mektupları 1: ortam süper fiyatlar uygun

ayıptır söylemesi prag'da bulundum bir süre, ordayken de çok güzel kankalardan oluşan bir ortama düzenli mail atabilme imkanım oldu. şimdi bunlar mail listelerinde kaybolup gideceğine bari şurada dursun, kimse okumasa da arada açar eski günleri anarız hesabı. evet, ilk mektupla başliyrüz:

Thu, Apr 16, 2009 at 3:13 PM

selamlar millet.

oglum biz yillardir coplukte yasiyormusuz soyleyeyim. nasil bir sehir, nasil bir ortam anlatamam. cek kizlari da dendigi kadar var, agzim acik kiro gibi dolasiyorum burda. sutyenin icad oldugu henuz cek topraklarina ulasmamis, zaten gordugum kadariyla ihtiyaci da yok ablalarin.

bir de yayalara bir ihtimam var anlatamam kankalar. soyle kaldirimdan ayagimi yola atiyorum, urkek kedi gibi-buradan alismisiz ya- etrafi kollayip karsiya gececem kosarak, lan butun arabalar duruyor yol veriyor. hala alisamadim,etrafa bakiyorum neye durdular la bunlar diye. medeniyetin hali baska aga! simdi otelin internet odasindayim ordan seyediyorum, birazdan kacacam ortamlara akayim gene. hadi gorusuruz, fotolar donunce.
 
Related Posts with Thumbnails